Mutlaka Görülmesi Gerekenler: Şehri ikiye bölen Edinburgh Kalesi, İskoçya Milli Galerisi’ne ev sahipliği yapan suni tepe Mound, Britanya kraliyet ailesinin İskoçya rezidansı Holyroodhouse, Holyrood Parkı’nda yer alan Arthur’un tahtından görünen muhteşem şehir manzarası, Calton Tepesi, Scotts Anıtı, St.Giles Katedrali, Royal Mile Şatosu.
- Şehrin tam ortasında bulunan ve şehri ikiye bölen Edinburgh Kalesi'ne özellikle gece gitmelisiniz. Özel ışıklandırmalarla etkileyici bir görüntü sunuyor.
- Eski Şehir’de görülecek birçok yer var: Britanya kraliyet ailesinin İskoçya'daki rezidansı Holyroodhouse Palace’ın bugünkü şekli 17. yüzyılda oluşturulmuş.
- Şehrin tarihi kilisesi St. Giles Katedrali Edinburgh Kilisesi ve Holyroodhouse Sarayı arasında yer alıyor.
- Gösterişli Gregoryan mimarisi ve bakımlı avluları ile Eski Şehrin önemli simgelerinden olan Edinburgh Üniversitesi’ne vakit ayırmalısınız.
- Eski Şehrin modern yüzü Parlemento Binası post modern mimari ile inşa edilmiş.
- Çoğunlukla Viktorya Dönemi mimari özellikleriyle inşa edilen binalarla çevrili olan Grassmarket Meydanı’nda publar, dükkanlar ve kafe-restoranlar bulunuyor. Meydana açılan Victoria Caddesi görülmeli.
- İskoç Ulusal Müzesi'nde dünya kültürlerinden eserler sergileniyor.
- Edinburgh Yeni Şehir merkezinde yer alan Princess Street Parkı Eski Şehir manzarası ile çok keyifli.
- Parkın içinde yer alan Scottish Royal Academy’de süreli sergiler ve koleksiyon sergiler bulunuyor. Princess Street Bahçeleri içinde görülmesi gereken bir diğer galeri ise İskoç Ulusal Galerisi’nde Rönesans’tan 20. Yüzyıla kadar birçok ustanın çalışmaları sergileniyor.
- Multrees Walk, George Street, hanover Street, Frederick Street ve William Street kafe-restoranlar ve mağazalarla çevrili keyifli Edinbrugh caddeleri.
